Serdar M. Değirmencioğlu

1966’da Ankara’da doğdu. Geçim derdini evde, derin yoksulluğu Altındağ’da ilkokulunda tanıdı. Babasının Azınlık Lisesine atanmasıyla başladığı İdadi’de mavi üniforma, Yunanca ve Arapçayla tanıştı. Komotini’de cunta, darbeler, sokağa çıkma yasakları ve azınlık eritme siyasetini de öğrendi. İlkokuluna geri döndüğünde “geride kalan öğrenci” olmayı; Anadolu Lisesine girmesi istenince yarışmacı düzenin kurslarını ve sınavlarını tattı. Lisede işlenmeyen konuları duvar yazılarından öğrendi; derslerden çok dayanışma sporu voleybolu sevdi. Haksızlıklara ve 12 Eylül’ün ürettiği öğretmenlere direndiği için “kötü öğrenci” damgası yedi. Evdekilerin dershaneye ayırdığı paraları kitaplara yatırdı. Liseyi bitirmeden okulları değiştirmeyi kafaya koydu ve ODTÜ Psikoloji Bölümüne yöneldi. Gelişim Psikolojisi doktorasını 1995’de ABD’de aldı; eğitim politikaları üzerinde çalışmaya Northwestern Üniversitesi Sosyal Politika Araştırmaları Enstitüsünde başladı. Türkiye’ye dönünce önce öğrenci odaklı (ODTÜ Psikoloji Bölümü Mezunlarını İzleme Çalışması, öğretim üyesi-öğrenci ortak yayınlarında öğrencilerin haklarının korunması, Psikolojide Lisansüstü Eğitim Kılavuzu), sonra eğitim hakkı üzerine çalışmalar gerçekleştirdi. Can Candan ile hazırladığı “3 Saat: Bir ÖSS Belgeseli” (2008) büyük beğeni topladı. 2008’de Evrensel gazetesinde çocuk hakları üzerine yazmaya başladı. Ana dilinde eğitim mücadelesine katkı verdiği Eğitim Sen’de, AKP’nin üniversiteleri yıkma siyasetine karşı çalışmalara katıldı. Eğitim Bilim Toplum dergisinin “Nasıl bir üniversite istiyoruz?” özel sayısını hazırladı; AKP’nin beden politikası ve dershanelerin siyasi işlevlerini inceleyen yayınlar yaptı. Ekim 2013’de Doğuş Üniversitesini satın alan patronlar tarafından işten çıkarıldı. Önce yürütmeyi durdurmayla işini, ardından kadrosunu geri aldı. Bu dönemde, “Yükseköğretimin Serbest Düşüşü: Özel Üniversiteler” derlemesini hazırladı. “Bu Suça Ortak Olmayacağız!” bildirisini imzaladığı için Nisan 2016’da işten çıkarıldı. Kamuda çalışmamasına karşın patronlar ve rektörlüğün çabasıyla, Şubat 2017’de KHK 686 kapsamına alındı. Elinden alınan mesleğini yurt dışındaki üniversitelerde sürdürmeye başladı. Şu an Goethe Üniversitesinde çalışmaktadır.