Attila Jozsef

Tek bir sonuç gösteriliyor

Attila Jozsef

Attila Jozsef

Yazarın Eserleri
Daha detaylı bilgi için lütfen iletişim sayfamızdan bize ulaşın.

Attila Jozsef Hakkında

1905 yılında Budapeşte’de doğan Jozsef, zor bir çocukluk ve ilkgençlik geçirdi. Yoksul bir ailenin üç çocuğundan biriydi. Babası bir sabuncu, annesi ise hizmetçiydi. Babası, şair üç yaşındayken evi terk etti ve Amerika’ya kaçtı. Diğer iki kardeşiyle birlikte, annelerinin çocuklarına bakmak için insanüstü bir çabayla çalışmasına ve sonunda yorgunluktan hasta düşmesine şahit oldu. Annesinin hastalanması üzerine Macar Çocuk Esirgeme Derneği tarafından Ocsöd köyünden bir aileye evlatlık verildi. Evlatlık verildiği aile ona domuz çobanlığı yaptırdı ve ona Pista adını verdi. Orada 7 yaşına kadar yaşadı. Daha sonra annesinin sağlığına kavuşması ile tekrar onun yanına döndü ve onun ölümüne kadar eve katkı sağlamak için çeşitli işlerde çalıştı. Örneğin; sinemalar da su sattı. 14 yaşında annesini kaybetti. Attila József, bir şizofrendi ve ömrü boyunca pek çok kez ölmeyi denemişti. İlk intihar girişimini 9 yaşında yapmıştır.

Bu dönemle birlikte kendini okumaya ve yazmaya veren Jozsef’in ilk şiirleri yerel gazetelerde görülmeye başladı. O dönem ülkenin en önemli edebiyat dergisi olan ‘Nyugat’ da şiirleri çıktı.17 yaşında ilk şiir kitabı olan “Güzellik Dilencisi”ni yayımladı. Bu kitapta yer alan ‘Baş Kaldıran İsa’ şiiri ile Tanrı’ya hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında dava açıldı. Liseyi dışardan bitirerek, üniversitede edebiyat ve felsefe derslerine devam etmeye başladı. İkinci şiir kitabı “Haykıran Ben Değilim” 20 yaşında yayımlandı. Kitapta yer alan bir şiir yüzünden okuldan uzaklaştırıldı. Okuldan uzaklaştırılmasının sebebi ise faşizmin revaçta olduğu ülkede bu kitap devrimci olarak değerlendirilmiş olmasıydı bir profesör tarafından Önce Viyana Üniversitesi’ne, daha sonra Paris’te Sorbonne’a devam etti. Her iki üniversiteyi de bitiremedi ve sonunda ülkesine döndü ve Budapeşte Üniversitesi’ne devam etti. Üniversitede Marto Vago adlı kadınla tanıştı ve ona aşık oldu. Çok zengin bir ailenin kızı olan bu kadınla, aralarındaki sınıfsal farklılığa rağmen aşk yaşadılar. Ruhsal durumu pek iyi olmayan Jozsef bu aşkın sanrılarıyla mücadelede zorlandı ve sonunda uzun bir süre hastanede gözetim altına alındı. 1937 yılında  yoğunlaşan duygusal çöküntü nedeniyle yaşamına son verir.

  • İndirim!