Açıklama
‘’5 Eylül 2011, Pazartesi
Günün ışımasıyla çadır alanındaki kamp ateşi sönmeye yüz tutmuştu. Çevresindeki kilimlere uzanıp geceyi yarı uykulu, yarı uykusuz geçiren kadınlar, üstlerini örten battaniyeleri kaldırıp doğrulmaya, gecenin ve uykunun mahmurluğunu üstlerinden atmaya çalışıyorlardı…
Konteyner içinde geceyi geçiren kadınlar da uyanmıştı. Bazıları ikişerli üçerli halde, konteyner arkasına, tuvaletin bulunduğu alana geçiyordu.
Erkekler, bütün gece ya yol kenarındaki ateşin başında, sandalyelerde oturup sohbet etmişler ya da yol boyunca park edilmiş arabaların içinde uyuklamışlardı. Çadır alanında geceleyenlerin sayısı neredeyse kadınlı erkekli, iki yüzü buluyordu. ‘Gün’ başlıyordu ama ne kadar ‘aydın’ olacaktı? ‘İyi’ olacak mıydı sabahları? Ama ‘kara’ bir gün onları bekliyordu, kuşkusuz!‘’
…
“Salih’in karısı, evde ne varsa havlu, peşkir, hatta çeyiz sandığındaki tülbentlerini çıkartıp kadınlara dağıtıyordu. Bu öyle bir andı ki Şengül ve diğer kadınların gözlerinin yaşarması, göz yaşartıcı bombanın etkisinden mi, yoksa ev sahibinin bu özverisi karşısındaki duygu yoğunluğundan mıydı; belli değildi!.. ‘’
Henüz inceleme yapılmadı.